Larisa Shepitko

Larisa Shepitko

Genel bir kanıya göre; Shepitko, zamanla yaşından daha olgun filmler yönetmeye başlayıp en nihayetinde de Voskhozhdeniye  (Yükseliş, 1976) gibi bir başyapıtı Rus sinemasına kazandırmasının üzerinden çok geçmeden bir trafik kazasında hayatını kaybetmeseydi ismi günümüzde Kurosowa, Kieslowski, Bergman ve Tarkovski gibi sanatçılarla birlikte anılıyor olacaktı. Fakat, kendisi gibi yalnızca tek bir başyapıtı* ile tanınan Elem Klimov’un eşi, Shepitko’nun zamansız ölümü isminin ve filmlerinin en sadık sinemaseverler tarafından bile unutulmasıyla sonuçlandı.

Halbuki Tarkovski’den üç sene sonra  Gerasimov Sinematografi Enstitüsü’nden mezun olurken çektiği  Znoy’da (Sıcak, 1963) dahi görüleceği üzere genç Larisa bir derdinin olduğunu ve bunu ifade edecek kadar yetkin bir kadraj hakimiyetine sahip olduğunu açıkça sezdirmeyi başarmıştı. Dahası, hemen ardı sıra gelen Krylya (Kanatlar, 1966) yalın bir anlatımla derin bir öyküyü anlatırken aynı zamanda yönetmenin insanı anlatmakta da kaydadeğer bir becerisi olduğunu imliyordu. İçindeki boşluğun farkında olarak hayatını devam ettirmeye çalışan eski bir savaş pilotunun gündelik yaşamından verilen kesitler, zeki olduğu kadar abartısız kimi kadraj hileleriyle destekleniyor ve karakterler -tuhaf bir biçimde- sıradanlaştırma yoluna** gidilerek özgünleştiriliyordu.

Krylya (Wings) - 1966 - Larisa Shepitko
Krylya (Wings) – 1966

İki orta metrajlı filmden oluşan Nachalo nevedomogo veka’da (Bilinmeyen Bir Dönemin Başlangıcı, 1967) yönettiği Rodina elektrichestva adlı bölüm ise, Kanatlar’daki biçeme ek olarak yönetmenin kadraj zevkine ileride yavaş yavaş fetişistliğe varacak olan yakın plan yüz çekimlerini dahil etmesiyle ilgi çekici bir yer edinmişti filmografisinde.

Ty i Ya (Sen ve Ben, 1971) her yönetmenin filmografisinde rastlanan ‘’ayrıksı’’ filmlerdendi. Hem renkli oluşu hem de yapıbozumcu hikayelemeye başvurarak yönetmene has duru anlatımı dışlamasından ötürü…

Voskhozhdeniye – 1976

Tamamlayabildiği son filmi Yükseliş ise yalnızca kendi filmleri arasında değil, Sovyetler Birliği’nde yapılmış tüm filmler arasında da en olgun savaş filmlerinden biri olarak kabul edildi. Çünkü genel olarak dikkate değer, kavurucu şiirsel yoğunluğu ile ön plana çıkan bu filmde Shepitko yalnızca fiziksel şiddet ve korkuyu irdelemekle kalmamış öte yandan bireylerin içerisine odaklanan kamerasıyla deliliğin, dolayısıyla da insanlığın sınırlarında uzun bir keşfe çıkarmıştır seyircisini. Yoğun karakter odaklı savaş draması olarak özetlenebilecek Yükseliş, tipik Rus sinemasının görsellik anlayışından da taviz vermemiş, çoğu yerde filmin bel kemiği haline gelen siyah beyaz sinematografisi ile teknik olarak da kusursuz bir çalışmaya dönüşmüştür.

Bu filmin ardından umut veren bir sanatçı olarak adledilen Shepitko, 1978 senesinde Berlin Film Festivali’nde*** jüri üyeliği yapmış fakat -daha sonra eşi Elem Klimov’un tamamlayacağı-Proshchanie’yi (Elveda, 1983)hayata geçiremeden vefat etmiştir.

 

*Idi i Smotri (Gel ve Gör, 1985)

** Örneğin, Nadezhda Petrukhina’nın etrafının yoğun bir kalabalık tarafından sarıldığı etkileyici planın neredeyse tıpatıp aynısı Sen ve Ben’de bir kez daha kullanılır.

*** Yükseliş ile Shepitko bu festivalden dört ödül birden almıştı.